ARABAYLA AVRUPA 2023
1. BÖLÜM YALOVA’DAN ZÜRİH’E
2016
Yılında aynı ekiple yaptığımız “11 Ülke 10 Başkent Arabayla Avrupa Turu” muzun
tadı damağımızda kalmıştı. (Bir Dil Bilmezin Gezi Notları’nda okuyabilirsiniz.)
Yine böyle bir tur yapmayı daha dönüş yolunda kararlaştırmıştık.
Zaman çok çabuk geçti. Araya kişisel zorunluluklar ve tüm
dünyayı sarsan Covit 19 girince gezi planlarımızı sürekli ertelemek zorunda
kaldık.
2023 yılı başında, mayıs ayının
sonuna doğru geziye çıkmaya karar verdik. Seçim takvimi açıklanınca bizim
hareket tarihimiz de kesinleşti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu
ertesinde, 29 Mayıs 2023’te yola çıkmayı kararlaştırdık.
Ana hedefimiz Zürih. Kızım,
damadım ve torunum orada yaşıyorlar. Her gece başka bir ülkede konaklayıp
Zürih’e gitmeyi dört gece orada kaldıktan sonra İtalya üzerinden dönmeyi planladık.
Gidiş yolumuzu Sofya,
Belgrad, Zagrep, St.Wolfgang (Avusturya), Münih, Zürih olarak planladık.
Dönüşte de Zürih’ten çıkıp Milano, Venedik, Lubyana, kentlerini gezip Yalova’ya
geleceğiz.
Gidiş yolu üzerinde
konaklayacağımız kentlerdeki otelleri ”booking.com” sitesi üzerinden
belirledim. Bu belirlemeyi yaparken otoparkı olan otelleri tercih ettim. Dönüş
için otel rezervasyonu yaptırmadım. Dönerken kalacağımız kentlerde otoparklı ve
uygun fiyatlı 5 adet otel belirledim. Dönüş tarihimize göre sonra rezervasyon
yapmayı düşündüm.
Aracımız
yine aynı. 2006 model Seat Cordoba TDI. ( 156.000 km.de) 4 lastiği de yeni değiştirmiştim. Yalova
Teknikeller Oto’da gerekli yol bakımları yapıldı. Yedek ampuller, çekme halatı,
fosforlu yelekler hazırlandı.
Ne harcarız? Bu soruyu epey
düşündüm. Yakıt, konaklama, otoyol parası, otopark, yeme içme… Adam başı 1200
Euro, toplam 4800 – 5000 Euro harcarız dedik. (Gezinin bu hazırlık bölümünü
yola çıkmadan önce yazıyorum. Dönüşte yapılan harcamaları yazının sonuna
ekleyeceğim.)
Sabah kahvaltılarını ve öğle
yemeklerini börek, sandviç, peynir, ekmek ve zeytinle geçiştirmeyi düşünüyoruz.
Akşamları kaldığımız kentlerin iyi lokantalarında iyi yemekler yemeyi
planladık.
29
Mayıs sabahı saat altıda Yalova’dan yola
çıktık. ( Kilometremiz 156.713) Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerini ve
otoyolları kullanarak 350 km ve 4 saat sonra Kapıkule Sınır Kapısı’na vardık.
Yollar gayet düzgün, trafik yok denecek kadar azdı. Toplam 325 lira yol ücreti
ödedik.
Sınıra yakın 41.70659,26.39218
koordinatındaki Shell Benzin istasyonundan depoyu doldurduk. (https://autotraveler.ru/en/spravka/fuel-price-in-europe.html#.Yt5sunZByM8 site Avrupa akaryakıt fiyatlarını
gösteriyor. Oradan bakarak en ucuz mazotun bizde olduğunu gördüm. Sonra: Hırvatistan – Slovenya, Bulgaristan,
Sırbistan – Avusturya, İtalya, Almanya, İsviçre diye sıralanıyor. Bu sitedeki
fiyatlar normal mazot fiyatları. Otomobillerde kullanılan mazot fiyatları 50-60
sent daha pahalı.)
Kapıkule’de, girişte solda
yeşil sigorta yapılan büro var. (Yeşil sigorta ülkemizdeki trafik sigortasının
yurtdışındaki karşılığı.) 47.25 €’ya 15 günlük sigorta yaptırdım.
Kapıda biz dahil 4 araç
vardı. Pasaport kontrolüne geldiğinizde araçtan inip pasaportu görevliye verip
kameraya bakıyorsunuz. Çıkış damgası vurulup pasaport geri veriliyor. Araçtaki
herkes bu işlemi ayrı ayrı yapıyor.
Ardından araç kayıt işlemleri yapılarak çıkış işlemleri bitiyor.
Alanda Setur’un gümrüksüz
satış yeri var. (100’lük Yeni Rakı 18,
2’li Jack Daniels 50, JB 16.5, Red Label 17, Black Label 30 €’ya satılıyor…)
Bulgaristan
dezenfektan işlemini kaldırmış. Doğrudan pasaport kontrolüne giriyorsunuz.
Görevli pasaporta bakarak adınızı söylüyor. Yüzünüze bakıyor, giriş damgasını
vuruyor. Toplam üç dakika içinde işlemler bitti. Bulgaristan’a girdik. Hemen
sağda vinyet (Bulgaristan otoyol ücreti.) alabileceğiniz yer var. Oradaki
görevliye araç ruhsatını veriyorsunuz. Bilgisayara işliyor. Çıktısını kontrol
edip imzalıyorsunuz. 1 haftalık vinyet
için 8 € ödeyip makbuzu alıyorsunuz.
Bulgaristan’a girdikten 25
km sonra “Mustafa’nın Yeri” var. (Svilengrad’dan sonra, Yunanistan’a sapan yolu
geçince.) Burada aradığınız her şey var. İçki fiyatları biraz daha ucuz. Çay ,
kahve yemek… Buradan 15 €’ya 10 GB bir
ay süreli internet paketi aldım. Sırbistan hariç Avrupa ülkelerinde kullandım.
Sofya’da Aparthotel Bon
Bon’da konakladık. (42.70631,23.32927) 2 odalı daire 1 gece 49 €. Küçük, temiz
ve şirin bir otel. Aslanlı Köprü’ye yakın. Otoparkı var, ücretsiz. (Sınırdan bu otel 285 km.)
Merkeze yürüyerek gittik, geldik. İsterseniz
otobüs ve tramvayla da gidebilirsiniz. Sofya’da toplu taşıma biletleri sürücüden
de alınabiliyor. Geze geze gideceğim dersen otelden Serdika 1.4 km. 20 dakika.
Geceyi Sofya’nın kalbinin attığı Vitosha Bulvarı’nda sonlandırıyoruz.
Vitosha BulvarıErtesi
sabah odamızda yaptığımız kahvaltıdan sonra Belgrad’a doğru 42.99778,22.83426
koordinatıyla yola çıkıyoruz. Burası Kalotina Sınır Kapısı. 54 km’lik bir yol.
Trafik yoğun. Genelde çift şeritli, ancak tamirat ve yenileme çalışmaları da yapılıyor.
Bizi durdurmadılar ama iki ayrı yerde polis kontrolü vardı. Bazı yerlerde hız
sınırı 30 km’ye kadar düşüyor. Dikkat etmek gerekli.
Sınırda önümüzde iki araç
vardı. Beklemeden geçtik. Sırp tarafında da pasaport kontrolü yapıldı. Bagaja
bakmadılar.
Sınırdan girince hemen
otoyol başlıyor. Belgrad’a kadar 290 km. devam ediyor. Önce Pirot, sonra Niş
tünellerinden geçiliyor. Hız limiti 130 km. Birkaç yerde yol çalışması var.
Sınırdan girdikten 172 km. sonra yol üstünde “Bayburtlu’nun Yeri” var. Çay, çorba, Türk yemekleri bulunuyor. İhtiyaç varsa uğranabilir. (Bana biraz pahalı gibi geldi.) Yemek molasıyla birlikte sınırdan Belgrad 3 saat sürdü. Yol parası olarak 1490 RSD ödedik. (12.50 €) Belgrad’da Hostel Fair&Square’da konakladık. (44.80598,20.48968) Şehrin biraz dışında, otoparklı, duvarları resimlerle süslü ilginç bir yerdi. Çift kişilik 2 oda 45 €.
Belgrad Fair&Square Hostel ve benim emektar.
Odalara
yerleştikten sonra şehir merkezine inmek için hemen sağ karşıdaki Toplica
Durağına gitmeden önce hosteldeki görevliye bilet olup olmadığını sordum. “No
ticket, free, free”… Nedenini anlamaya çalışırken hostelde tanıştığımız Türk
arkadaşlar toplu taşımanın biletleme sisteminde değişiklik yapıldığını o
nedenle kimsenin bilet almadığını, kendilerinin de 2 gündür biletsiz
gezdiklerini söylediler. Duraktan 65 nolu otobüsle merkeze indik. Oradan meşhur
Kneza Mihaila caddesini izleyerek (Kneza
Mihaila Belgrad’ın İstiklal Caddesi’dir.) Kalemegdan’a çıktık. Burası Sava
ve Tuna Nehirlerinin birleştiği burunda bulunan büyük bir park. Belgradlının
nefes alma noktalarından biri. Manzara nefis. Karnımız acıkana kadar parkta
gezindikten sonra daha önceki gelişimizde de yemek yemek için uğrayıp çok beğendiğimiz Skadarska sokağına gittik.
Burası, önce, bize sanki eski canlılığını yitirmiş gibi geldi. Saat ilerledikçe
yanıldığımızı anladık. Rengarenk çiçeklerin bezediği lokantalar doldu. Canlı
müzik başladı, sokak şenlendi.
Köfte yiyip, rakija içerek
geceyi sonlandırdık.
Bahçesinde
güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra
Hostel Fair&Square’dan 45.04717,19.10874 koordinatıyla ayrıldık.
Burası Sırp-Hırvat sınır kapısı Granici prelaz Batrovci. Hostelden burası 111
km. Yol ücreti gişede ödeniyor. (Sınırdan Zagrep’e kadar 16.90 €, Zagrep’ten Slovenya sınırına kadar 6.30 € toplam: 23.20 € ödedik.)
Her iki sınırda da az araç
vardı. Sadece pasaport kontrolüyle sınırlardan geçtik. Artık Avrupa Birliği
sınırları içindeydik.
Zagrep’te , Zagrep Amy
Apartment‘te kalacağız. 2 odalı daire 52 Euro. Kendi park yeri yok ama hemen
karşısında Garaza Branimir
(45.80640,15.98519 kapalı otopark) var.
Buraya gelmeden önceki gün WhatsApp’tan
pasaport fotolarını daire sahibine gönderdim. O da bir şifre gönderdi. Arabayı
parka bıraktıktan sonra apartman kapısındaki kutuyu o şifreyle açıp dış kapının
ve dairenin anahtarlarını alarak içeri girdik. Burası da ilginç dekoruyla
sevimli bir daireydi. Tüm ihtiyaçlar düşünülmüş, tertemiz. Hemen yerleşip
yorgunluk kahvemizi içtik. (Belgrad’daki
hostelden burası 394 km.)
Amy Apartment
Zagrep
bu gezideki daha önce görmediğim kentlerden biri. Nereleri gezelim diye
internette biraz araştırdım. Aşağıdaki rotayı izledik.
Zagrep’te
gezilecek yerler birbirine yakın. Kaldığın yerden yürüyerek veya toplu taşıma
ile Ban Josip Jelacic Square gel. Orada heykeli, havuzu gör. Oradan soldaki
caddeyi izleyerek Zagrep Katedraline git. Oraları gez, geri Jelacic Meydanı’na
dön. Orada “Pekara Dubravica” var. (börekçi) Karnın açsa değerlendir.
Meydandaki saat heykelinin ardındaki (Tramvayların gitmediği.) Radiceval Ul.
den yürü. 550 m. Sonra Plaza de San Marcos’ta bulunan St. Mark’s Church’e
varırsın. Oraları gez.
Saate yüzün
dönük sağdaki sokağa (Splavnica ul.) gir yürü. İlerde Market Dolac var. Pazar
yeri gibi. Magnet al. Zagrep Katedrali’nin tam karşısındaki ara yoldan da
buraya gelebilirsin. Bu yolu tercih et. Oralarda ‘BUREK’ çi de var.
Meydandaki
saate yüzün dönük sol tarafta tramvayların geçtiği cadde Zagrep’in alışveriş
caddesi, Ilica. Gez. Sağdaki ilk sokağın sonunda Avrupa’nın en kısa füniküleri
var. Top kuleye çıkıyor. (5 kuna) Dene.
Meydandaki
saat heykelinin ardındaki (Tramvayların gitmediği.) Radiceval Ul. nın
paralelindeki cadde yeme içme yeri, bak.
Jelacic
Meydanının alt tarafında, istasyona doğru Park Zrinjevac onun altında park
Josipa Jurja onun altında ise Kral Tomislava parkı var. Hepsi birbirine bağlı.
Gez.
Konakladığımız evden Ban Josip Jelacic Square 1150 m. Yürüyerek buraya gelip her tarafı gezdik. Füniküler saat geç olduğu için kapalıydı. Börekler nefisti. Parkların içinden yürüyerek istasyona oradan da eve döndük.
Zagrep Katedrali
Alışveriş caddesi Füniküler
Ban Josip Jelacic Square
Parklar birbirinden güzel.
Ertesi gün hızlı bir kahvaltıdan
sonra Wolfgang’a gitmek üzere yola
çıktık. Önce “Dünyada en çok fotoğrafı çekilen köy” Hallstatt’a uğrayıp gezeceğiz.
46.25960,15.85865 Hırvat – Sloven sınırı öncesindeki otoyol gişelerinin
koordinatını girerek yola çıktık. 72 km., 1 saat. Gornji Maceli sınır kapısına
geldik. Hırvatistan’da da vinyet uygulaması yok. Otoyol gişelerinde geçiş
ücretini ödüyorsunuz.
Hırvatistan çıkış, Slovenya giriş sınır kapılarında kontrol yok. Doğrudan
geçiyorsunuz. Slovenya girişinde vinyet satılan yer var. Ruhsatla oraya gittim.
Bilgisayara işledi. Bulgaristan sınırında olduğu gibi plakanın kaydedildiği
bölümü kontrol ettirip imzalattı. 15 € ödeyip bir haftalık vinyet makbuzunu
aldım.
Slovenya sınırından Avusturya sınırına
kadar toplam 61 km. yol yaptık. Bir anlamda 15 € bu kadarcık yol için ödenmiş
oldu. Diğer ülkelerde olduğu gibi burada
da her taraf yemyeşil. Hem de yeşilin her tonu var. Asfalt gayet düzgün. Yatay
ve dikey işaretlemeler eksiksiz.
Yol üzerindeki Maribor kentinin dışından geçip Avusturya sınırına
geliyoruz. Yol hazırlıklarını yaparken şöyle bir not almışım: “ Slovenya -
Avusturya sınırından hemen önce benzinlik var. Burada depoyu fulle, Avusturya
vinyeti al. (Slovenya ve Hırvatistan’da mazot fiyatları aynı görünüyor.)”
Zagrep’ten yola çıkmadan önce yol notlarını okumama rağmen bu benzinliğe
uğramayı unuttum. Hemen yanı sınır kapısı. Slovenya’dan çıkarken kontrol
olmadı. İlerledik. Avusturya sınırında pasaportlara baktılar, bagaj kontrolü
yapmadılar. Geçtik. Durdum vinyet alabileceğim bir yer var mı diye bakındım.
Göremedim. “İlerleyelim bakalım. İlk
benzinlikten alırız vinyetimizi.” Daha önce Bulgaristan’da sınırdan girdikten
5-6 km. sonraki benzinlikten vinyet almıştım. Burada da böyledir diye düşündüm.
2 – 3 km. sonra tüm araçlar yolun sağına çekilip vinyet kontrolü yapıldı. Polis
evrakları istedi, plakayı kontrol etti, ekip otosuna çağırdı. Vinyet olmadığı
için ceza yazacağını anlattı. Bende sınırdan yeni girdiğimizi, ilk benzinlikte
vinyet alacağımızı anlatmaya çalıştım. “Ayem turist. No gaz sıteyşın, no vinyet.
Ehat gaz sıteyşın ayem bay vinyet.” Cevap aynen şöyle: “İnternet bay vinyet,
Slovenya gaz sıteyşın bay vinyet.” Önce 300 euro dedi. Ailece:” ooo veri
expensif. Veri veri expensif. Vi are turist. Diskaunt, diskaunt “ diye söylenmemiz karşısında cezayı 120 euroya
indirdi. (Konuştuğum gibi yazdım. Doğrusu nasıl
bilmiyorum.) Makbuzu kesti. Parayı verdik. Makbuzun iki günlük vinyet yerine geçeceğini
de anlattı. Biraz daha arabanın yanında oyalandım. Benden başka 2 kişiye daha
ceza kesince bu sistemin Avusturya maliyesine para aktarmanın önemli bir
kaynağı olduğuna karar verdim!
Buradan
47.56081,14.24874 koordinatıyla çıktık. Burası
yol üzerinde Lidl. (Bizdeki
Bim, Şok gibi ucuz market.)
Avusturya sınırından 166 km. 2 saat. Lidl’dan yiyecek içecek
ihtiyacımızı karşıladıktan sonra Hallstatt’a doğru yola çıktık. 60 km.
Obertraun üzerinden
Hallstatt’a gideceğiz. Obertraun’da gezilecek pek yer yok. Şöyle içinden geçip devam ettik. Hallstatt Gölü’nün doğu
tarafında sadece tren yolu var. Araba yolu gölün batı tarafında. Lidll’dan 47.555314,13.645532 koordinatıyla
çıktık. Burası parkplatz 2. Buraya gelmeden 400 m önce de parkplatz 1 var.
Orada yer varsa oraya, yoksa buraya park edeceğiz.
Nefis manzaraları izleyerek,
yeşilin ve mavinin her tonunu içselleştirerek,
ara sıra yağan yağmurun da sesini dinleyerek Hallstatt’a geldik.
Parkplatz 2’ye aracı bırakıp göl kenarına inerken başlayan yağmurun dinmesini neredeyse
bir saat, sığındığımız saçak altında bekledik. Bence bu gezinin en görülecek
yerlerinin başında gelen bu güzeller güzeli köyde yağmura yakalanmamız
yediğimiz cezadan sonra, bugünkü ikinci talihsizliğimizdi.
Bardaktan boşalırcasına
yağan yağmur bir saat kadar sürdü. Herkes bir saçak altına sığınmıştı. Neyse ki
boşuna beklemedik. Önce azaldı sonra da tamamen durdu yağmur. Biz de bu
muhteşem köyü keşfetmeye çıktık.
HALLSTATT FOTOĞRAFLARI
Her köşesi ayrı bir güzellik
barındıran bu köye doyamadık. Aslında burada konaklamayı planlamıştım ama otel
fiyatlarını çok pahalı olması nedeniyle 40 km. ilerdeki St. Wolfgang’da yer
ayırttım. Eğer bu taraflara gelirseniz Hallstatt’ı ve bu bölgeyi ‘mutlaka
görülecek yerler’ listenize alın. Pişman olmazsınız.
St. Wolfgang’da Schwarzes Rossl Hotel’de kaldık. 2 oda 188 euro, kahvaltı
dahil. Bu hatta kaldığımız en pahalı oteldi. Şehir merkezinde araç park imkanı
olmadığı için otele 350 m. uzaktaki otoparka arabayı bıraktık. (47.73684,13.45200)
Bu otelin resepsiyonu 18.00’dan sonra kapanıyor. Bu saatten sonra gelirseniz
daha önce gönderilen şifre ile girişte adınız yazan kutuyu açıp anahtarınızı
alıyorsunuz. Odalarda mini bar yok. Koridordaki buzdolabını
kullanabiliyorsunuz.
Wolfgang Gölü kenarında
kurulmuş olan St. Wolfgang çok şirin bir
kasaba. Her yeri yürüyerek gezdik. Göl kenarı muhteşem. Aslında burada birkaç
gün kalıp iyice dinlenmeli…
ST. WOLFGANG FOTOGRAFLARI
Ertesi
sabah çok güzel ve doyurucu bir kahvaltı yaptık. Bu arada görevli otele giriş
ve çıkış işlemlerimizi yaptı. Otoparka 10 € ödeyip St. Wolfgang’dan
47.766392,13.368148 koordinatıyla çıktık. Burası otelden 20 km. ilerideki St.
Gilgen kasabasında park yeri.
St.
Gilgen, Wolfgang Gölü’nün kuzey kenarında şirin bir kasaba. Park yerinin hemen
karşısında “Mozart Evi” var. Aslında Mozart’ın ablasının eviymiş. Daha ileride
kafeler, hediyelik eşya satıcıları, eski bir kilise ve mezarlık var.
ST. GİLGEN FOTOGRAFLARI
Evler birbirinden güzelGöl kenarı
Mezarlık tertemiz.
Göl kenarında da güzel
fotoğraflar çekilebilir. Buraları gezdikten sonra 47.77317,13.35459 koordinatıyla
seyir tepesine çıkıp St. Gilgen’i ve Wolfgang Gölü’nü seyrettik. Burada
ihtiyaçlarınız için BILLA market de var.
Avusturya’nın
göller bölgesinde bu kadar gezinti yeter deyip yönümüzü Münih’e çevirdik. İlk
durağımız yol üzerindeki PIDING QUTLETS. (47.76542,12.90659) Burada ünlü spor
markalarının satış yerleri var. Önce Adidas sonra Nike mağazalarını gezdik.
Fiyatlar gerçekten uygun. Adidas mağazasında Türk TIR şoförleriyle karşılaştık.
Yakın bir yerdeki parka araçlarını bırakıp alışverişe gelmişler. Biz de onlar
da epey alışveriş yaptık. Çay içmeye de çağırdılar ama zaman kısıtlı olduğu
için gidemedik.
Buradan 73 km. sonra Münih
yakınlarında METRO mağazası var. (48.03948,11.65969) oraya doğru yola çıktık.
Alman otoyollarında hız sınırı yok; yok ama yollarda trafik var, sık sık yol
tamiratı var. Ortalama 90-100 km. hız yapabiliyoruz. Hoş yol bomboş olsa bile
120 km. den fazla sürat yapmıyorum. Neşeli neşeli yol alırken yanımdan geçen
bir araç ‘kenara çek’ işareti yaptı. Tepe lambalarını yaktı. “Gene ne hata
yaptım?” diye düşünerek öndeki aracı izledim. Yol kenarındaki dinlenme
tesisinde durdu. Arkasına park ettim. Camlar kapalı, eller direksiyonun
üzerinde hiçbir hareket yapmadan bekledim. (Amerika’da
polis durdurunca o şekilde beklemem öğütlenmişti.)
Polis geldi camı açmamı,
arabayı stop etmemi istedi. Pasaportları tek tek kontrol etti. Nereden gelip
nereye gittiğimizi sorguladı. Bagajı açtırdı. Tek tek bavulların içlerine
baktı. Hanımların el çantalarını, torpido gözünü inceledi. “Vats problem?”
desem de cevap vermedi. Bu arada polisin biri arıyor öteki biraz geride eli
silahında bekliyor. Tam kaçakçı/terörist muamelesi. İşleri bitince “Danke şöön,
gute rayzı” (Teşekkür ederim, iyi yolculuklar demekmiş.) deyip gittiler. Biz de
hangimizin terörist veya kaçakçıya benzediğini
sorgulayıp durduk. En sonunda, Türk plakasını gören Almanların bizi
kıskandıkları için durdurduklarına karar verdik!!!
Durmak yok, yola devam
diyerek METRO mağazasına geldik. Türkiye’deki METRO mağazalarına giriş kartım
var. Bulgaristan’da birkaç sefer bu mağazaya girdim. O nedenle girişte sıkıntı
olacağını düşünmüyordum ammaa, kıskanç görevli, bizi mağazaya sokmadı. “Beter
olun inşallah” diyerek oradan ayrıldık.
Münih’de Mercure Hotel Süs Messe’de konakladık. 2
kişilik 2 oda 142 euro. (Koordinat 48.10208,11.65906) Otel şehrin biraz dışında
ama ertesi gün alışveriş yapacağımız PEP alışveriş merkezine 2 km. Yol
kenarında, ulaşımı kolay, otoparkı var. Odalar da gayet güzeldi. Memnun kaldık.
Ertesi sabah sallama
çayımızın eşliğinde Lild’dan aldığımız peynir, domates, salatalıkla
kahvaltımızı yaptık. Yalova’dan çıkarken yanımıza aldığımız iki kilo zeytinin
sonunu da yedik. Eşyalarımızı toplayıp 2 km. ötedeki PEP Einkaufszentrum’a
doğru yola çıktık. (48.10259,11.64615)
Biz bu yolculuğu birazda
Almanya’dan çocuklarımıza, torunlarımıza ve tabi kendimize bir şeyler alalım
diye de planladık. PEP AVM’de C&A,
Primark, Kaufland, H&M, New Yorker vb. mağazalar var. Ben pek anlamam ama
hanımlar çeşidin Türkiye’den bol, fiyatların da daha ucuz olduğunu söylediler.
Üç
saatlik alışveriş molasından sonra Zürih’e doğru yola çıktık. İlk durağımız 47.54658,9.73656
koordinatındaki Raststation Bodensee
Hörbranz. (Bodensee Hörbranz dinlenme durağı, otelden 186 km.) Burası büyük bir
benzinlik ve dinlenme tesisleri. Hemen Avusturya sınırı kenarında. Buradan 40
franka bir yıllık İsviçre vinyeti aldım. İsviçre’de haftalık, aylık vinyet yok.
Sadece bir yıllık var. İçerden araç camına yapıştırılıyor.
Buradan 30 km. ilerideki
Avusturya İsviçre sınırının koordinatını (47.35662,9.61520) girerek yola
çıktık. Burada iki ülkeyi Ren Nehri ayırıyor. İçinde görevli olmayan kontrol
noktası sonrasında Ren Nehri köprüsünü geçiyorsunuz. Köprüden sonra İsviçre
kontrol noktası var. Çıkışta ve girişte hiç kontrol olmadı. Rahatça sınırı
geçip İsviçre’ye girdik.
Sınırdan 129 km. içerdeki
evin koordinatını girerek basıyorum gaza. Walensee, Obersee, Zürichsee
göllerinin kenarından, nefis manzaralı yollardan geçerek eve varıyoruz. (Kilometremiz 159.068 Yalova’dan buraya
kadar 2355 km. yol yapmışız.)
Gezimizin 1. Bölümünün
sonuna geldik. Zürih Kilchberg’de birkaç gün dinlenip, hasret giderip İtalya
üzerinden geri döneceğiz. Bu benim 4. Gelişim. Zürih gerçekten çok güzel,
düzenli bir kent. Toplu taşıma mükemmel. Tren, tramvay, otobüs ile her yere
gidebiliyorsunuz. Evet pahalı bir kent. 2 bölgelik günlük toplu taşıma bileti
13 frank. Münih’de 5 €’ya yediğiniz sosisli sandviç burada 8.50 frank. Gülü
seven dikenine katlanacak.
Zürih'den görüntüler
Zürih Gölü
Lindt çikolata fabrikası önünde biz...
DEVAMI 2. BÖLÜMDE